KAMU ÇALIÞANLARININ MUTLU OLMASI ÝDARECÝLERE BAÐLI

KAMU ÇALIÞANLARININ MUTLU OLMASI ÝDARECÝLERE BAÐLI

ÇALIÞANLAR HUZURLU OLSUN KÝ HÝZMET KALÝTELÝ SUNULSUN

TÜRK DÝYANET VAKIF-SEN GENEL BAÞKANI NURÝ ÜNAL’IN ÇALIÞMA HAYATI ÝLE ÝLGÝLÝ YAZISI:

Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin olmazsa olmazý “DEVLET MEMUR”larý huzur istiyor.

Kamu çalýþanlarý; sendikal ayrýmcýlýk ve baskýdan, liyakate dayanmayan atamalardan artýk býktý.

Özellikle kurumlarýmýzý yöneten bazý idarecilerin taraflý davranýþlarý, çalýþanlarýmýz üzerinde olumsuz etki býrakýyor. Bu olumsuzluk, çalýþma barýþýný, iþ yerlerinde birbirine olan güveni, sevgi ve saygýyý azaltarak, onarýlmaz bir hale getiriyor. Emekliliðim dolsa da bir an önce ayrýlsam diyen çalýþanlarýn sayýsý, her geçen gün çoðalmakta. Ayrýlanlar da kurumlarýna bir daha geri dönüp bakmak istemez haldeler. Kýsaca kamu çalýþanlarýnýn mutsuzluðu ve huzursuzluðu artmaktadýr.

Taraflý davranan bazý idareciler, kendilerini kurtarmak için “ne yapalým siyasiler böyle istiyor” gibi bir sözün arkasýna sýðýnmaktadýrlar. Unutulmamasý gereken, hem idari hem de manevi anlamda, hesabý verecek olan iþi yanlýþ yapan olacaktýr. Yani, baþkasý memnun olacak diye hiçbir idareci kul hakký yememelidir. Kendisini ateþe atmamalýdýr.

Kendisini vaz geçilmez gören ve sendikal ayrýmý adet haline getiren o bazý idarecilere, Sayýn Cumhurbaþkanýmýz Recep Tayyip Erdoðan’ýn 01 Mayýs 2019 tarihinde Cumhurbaþkanlýðý Külliyesi’nde yaptýðý konuþmayý bir kez daha hatýrlatmak istiyorum:

“Kimi sendikalarý makbul, kimi sendikalarý öteki olarak gören kafa 28 Þubat dönemi kafasýdýr. Birileri bu kafayý yeniden hortlatmaya çalýþýyor. Biz hiçbir sendikaya kendi arka bahçemiz olarak bakmadýðýmýz gibi, kimsenin de sendikalarý arka bahçesi hâline getirmeye çalýþmasýna da rýza göstermeyiz.

Evine ekmek götürmek dýþýnda bir çabasý olmayan insanlarý sýrf siyasi veya ideolojik sebeplerle maðdur etmenin, ekmeðiyle oynamanýn vebalinin altýndan kimsenin kalkamayacaðýný ifade ederek, bu tür yanlýþlardan en kýsa sürede dönülmesi temennisinde bulundu.”

Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn bu açýklamasý ýþýðýnda;

Türk Diyanet Vakýf-Sen olarak, bütün yöneticilerimize tavsiyemiz ve beklentimizi bir kez daha belirtelim. Çalýþanlar idarecilere emanettir ve emanete emin bir þekilde davranmak gerekir. Yýllarca kurumlara hizmet eden, emek veren kamu çalýþanlarýný ayrýþtýrmayalým. Makamlar kimseye baki deðildir. Hayýrla yad edilmek sizlerin elindedir. Esas olan, kurumlarýmýzýn iyi yönetilmesi, çalýþma barýþýnýn temini, huzurlu ve verimli çalýþma ortamýnýn oluþturulmasýdýr. Bu ise idarecilerin asli görevlerindendir.

Türk Diyanet Vakýf-Sen olarak bizler; yine liyakat, ehliyet, hakkaniyet, bilgi ve baþarý demeye devam edeceðiz. Bunun karþýsýnda olanlarýn da her ortamda karþýlarýnda olacaðýz ve ifþa edeceðiz.

Amacýmýz, kamu çalýþanlarýnýn tayin, terfi, atanma, görevde yükselme veya unvan deðiþikliði gibi iþlemlerinde kendi haklarýyla sonuç alabilmesidir. Siyasetçilerin, sendikalarýn veya baþka unsurlarýn aracýlýðýna ihtiyaç hissetmemeleridir.

Hak eden çalýþanýn hak ettiðini kendisinin almasý için, baþta siyasiler olmak üzere, hak aramak için yola çýkmýþ sendikalar, kurum yöneticilerine köstek deðil destek olmalýdýrlar.

Kýsaca söylemek gerekirse;

EMANETÝ (ÝÞÝ) kendi yakýnýnýza, kendi düþüncenizden olana, sendikal yakýnlýðýnýza, siyaseten söylenene deðil,

EHLÝNE VERMENÝZ yeterlidir.

Mutlu, huzurlu ve üretken çalýþma hayatý dileðiyle.