HABER DETAYLARI

AŞURE GİBİ BİR, İRİ, DİRİ OLALIM


Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal’ın “Aşure Günü” mesajı:

Muharrem ayının onuncu günü olan 28 Temmuz 2023 Cuma-10 Muharrem 1445 Aşure Günüdür.

Aşure gününü içerisinde barındıran Muharrem ayı, İslam tarihinde olduğu gibi, insanlık tarihinde de önemli bir yer tutar.

Hicri 10 Muharrem 61 tarihi; Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sav) torunu Hz. Hüseyin efendimizin ve çoğu Ehl-i Beyt mensubu 70’den fazla insanın, siyasi ihtiraslar uğruna, Kerbela’da şehid edildiği kapkara bir zaman dilimidir. Bütün Müslümanların unutamayacakları ve unutmaları mümkün olmayan, büyük ve eşsiz bir acının tarihidir.

Peygamberimiz’in (sas) “Cennet çocuklarının efendisi” diye övdüğü Hz. Hüseyin efendimizin, bu katliam karşısındaki asil duruşu ve haksızlıklar karşısındaki onurlu mücadelesi de asla unutulamaz. Bunun yanında, Hz. Hüseyin efendimize ve arkadaşlarına zulmedenler, haksızlık yapanlar da dün olduğu gibi vicdanlarda mahkum edilmiştir.

Kerbela’da yaşanan bu zulüm sonucunda, Muharrem ayı hüzün ayı haline gelmiştir. Anıldıkça gözler yaşarmış, yürekler dağlanmıştır. Asırlar geçse bile bugün anıldığında, içimiz kan ağlamakta, o günkü acı zerre zerre hissedilmektedir.

Ne acıdır ki; günümüzde de geçmişten ders alınmadan, aynı hatalar işlenmeye devam etmektedir. Merhum Mehmet Akif’in;

"Tarih"i  "tekerrür"  diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?

dizelerinde belirttiği gibi ibret alınmadığı görülmektedir. Dünyanın çeşitli yerlerinde, zulüm, kan ve gözyaşı artarak devam etmektedir. En önemli örneği de Doğu Türkistan’da yaşanan insanlık dışı durum ortadadır. 

Aşure; birlikteliğin, sevginin ve kardeşliğin simgesi, paylaşmanın, yardımlaşmanın ve dayanışmanın göstergesi, bolluk, şükür, bereket ve kanaatin adıdır.

Milletimiz, geçmişten günümüze aşure yapma ve dağıtma geleneğini aksatmadan sürdürmekte ve gelecek nesillere aktarmaktadır. Aşurenin içerisinde bulunan farklı lezzetlerin, ortaklaşarak güzel bir tat haline gelmesi önemli bir mesajdır.

Aşure, sadece yiyecek anlamında farklı lezzetlerin buluşması değil, değişik düşüncelerin, farklılıklarla ve kardeşlikle bir olabilmesinin temsilidir.

Türk Milleti olarak, mutlu günümüzde olduğu gibi, tasada da bir olmayı başarabilmişiz. Cennet vatan ülkemizde, ay yıldızlı al bayrağımızın gölgesinde beraberce yaşıyoruz. Sevgili Peygamberimiz’in (sas) “Ey Allah’ın kulları! Kardeş olun” emri gereğince kardeşlik hukukumuzu güçlendirerek, birbirimize kenetlenmeliyiz.

Yüce Allah’ın (cc) Kur’an-ı Kerim’de “Müminler ancak kardeştirler.” buyruğunu hatırdan çıkarmadan, milletimizi ve İslam alemini bölmeye, parçalamaya, arasına nifak sokmaya çalışanlara fırsat vermeyelim. Aşurenin içerisindekilerin birlikteliği gibi, birlikte rahmet olduğu anlayışını hep yaşatalım.

Aşure günü, bizlere Kerbela acısını hatırlattığı gibi, ders almamızı ve kötülüklere fırsat vermememizi de öğretmektedir. Özellikle, Müslüman nüfuslarının çoğunlukta olduğu coğrafyada, yeni Kerbela hadiselerine fırsat olabilecek tutum ve davranışların önüne geçilmelidir.

Aşure günü, bizi biz yapan değerlerin ön plana çıkarıldığı, sevgi, saygı ve hoşgörünün hakim kılınmasına başlangıç olmalıdır. Millet olarak, gönül coğrafyamız ve bütün İslam alemi olarak, bir, iri ve diri olmayı başarabilmeliyiz.

Aşure günü vesilesiyle; başta cennet çocuklarının efendisi Hz.Hüseyin ve Kerbela şehitleri ile kıymetli canlarını bir an bile düşünmeden feda eden bütün şehitlerimizi rahmet, şükran ve dualarla anıyorum.

Ülkemiz başta olmak üzere, gönül coğrafyamız, İslam alemi ve insanlığın huzur içerisinde yaşamasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.




Ekleyen: Türk Diyanet Vakıf-Sen

YORUM EKLE

E-Posta Adresiniz YayınlanMAyacaktır!!.
Lütfen Gerekli Alanları Doldurunuz..*








Gönder