"MÝLLETÝMÝZ, HER ÞARTTA GELECEÐÝNE SAHÝP ÇIKMASINI BÝLÝR"

Türk Diyanet Vakýf-Sen Genel Baþkaný Nuri Ünal; 28 yýl önce, post modern darbe olarak anýlan 28 Þubat süreci ile ilgili yazýlý açýklamada bulundu:

Ülkemiz, çeþitli zaman aralýklarýnda askeri darbelere, kalkýþmalara ve post-modern darbelerle karþý karþýya kalmýþtýr.

Öncelikle þunu ifade edelim ki; ülkemizin, milletimizin ve Devletimizin bugününü ve yarýnlarýný karartacak, adý ne olursa olsun her türlü demokrasi dýþý kalkýþmalarýn karþýsýndayýz.

Türk Diyanet Vakýf-Sen olarak; hukuk dýþýlýða, demokrasiyi rafa kaldýrmaya, millete ve ülkeye karþýt olan her türlü giriþimlere karþý durduk. Her daim Devletimizin, milletimizin ve ülkemizin birliðinin, dirliðinin ve bütünlüðünün yanýnda olmaya güçlü bir þekilde durmaya da devam edeceðiz.

Bundan 28 yýl önce, tarihe post-modern darbe olarak geçen 28 Þubat 1997 gününü de unutmadýk. Vatandaþlarýmýzýn oylarýyla seçilip, ülkeyi yönetmek için iþbaþýnda bulunan hükümeti iþlemez hale getirmek için akla gelmez yollar denenmiþtir.

Bu süreç, milletimizi birbirine düþman hale getirmek, basit sebeplerle insanlarý suçlu hale getirmek ve en temel insan haklarýnýn kullanýlmasýný engellemek için kullanýlmýþtýr. Demokratik teamüllerin aksine, farklý düþüncelerde olsa da birlikte ve beraber yaþayabilme güzelliðini yok etmek için çalýþýlmýþtýr.

28 Þubat sürecini baþlatanlar, irtica diyerek bir düþman oluþturmuþlar, demokrasiyi rafa kaldýrmak istemiþlerdir. Sözde demokratik rejimi koruma bahanesiyle, kendilerini halkýn üzerinde görerek, kendilerinin tayin ettiði yaþam modelini halkýmýza dayatmaya çalýþmýþlardýr.

28 Þubat sürecini uygulayanlar, öyle bir anlayýþý ortaya koymuþlardýr ki, inancý gereði kadýnlarýmýzýn örttüðü baþörtüsü baþta olmak üzere, imam-hatip okullarý, Kur’an kurslarý, Ýlahiyat Fakülteleri baðlamýnda din kelimesi geçen her anlayýþ “irtica” adý altýnda rejim tehdidi olarak ortaya koymuþlardýr.

Demokraside eleþtiri vardýr, güç kullanarak, baský kurarak seçilmiþ hükümeti ve meclisi çalýþmaz hale getirmek kimsenin hakký deðildir. Böyle bir anlayýþ ve tavýr ülkemize ve milletimize zarardan baþka bir þey getirmez.

28 yýl önce, üyesi olduðumuz Türkiye Kamu-Sen’in öncülüðünde, meydanlarda, iþ yerlerinde ve her alanda “Kesintisiz ve Tam Demokrasi Ýstiyoruz” diye haykýrdýk.

Milletimizin birliðine, ülkemizin bütünlüðüne ve Devletimizin yarýnlarýna kast edecek ne varsa, aziz milletimiz onu yok etmeyi baþaracaktýr. Bunun için; bir, iri ve diri olmak için her vatandaþýmýza önemli sorumluluklar düþmektedir.

Son kalemiz Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin, sonsuza kadar güçlü bir þekilde yaþamasý için, yýlmadan ve yorulmadan üzerimize düþen ne varsa yapmaya devam edeceðiz.

Þu asla unutulmamalýdýr ki; Türk Diyanet Vakýf-Sen olarak, demokrasiden yana tavrýmýz dün olduðu gibi, bugün ve yarýn da milletimizin birliði için devam edecektir.